Koçluk yapmaya başladığım danışanlarım, arkadaşlarım bana çekim yasasıyla ilgili sürekli olumsuz şekilde dönüyorlar. Hatta neredeyse kuantum, muantum falan yok . Ya da bize uğramıyor, biz bu konu da etkili olamıyoruz diye dert yanıyorlar.
İşte buradan yola çıkarak, sizlerle kuantum ve çekim yasasıyla ilgili benim uyguladığım günlük alışkanlıklarımı paylaşmak istiyorum.
Kuantum düşünce tekniğinde, bütün bunları yaparken sadece iş olsun diye, yapılmaması gerektiğini belirtmek istiyorum. “Bak zaten olmayacak” inancıyla yapılacaksa, kesinlikle istenilen sonucu yaratmayacaktır.
Yaşadıklarımdan örneklemem gerekirse,
İki ayrı danışanla çalışıyorum. Bir birlerin den habersiz çalışmamızı yapıyoruz.
Ayşe isimli danışanım, önüne istediği bir hedefi koyuyor. Fakat bir türlü hedefine ulaşamıyor. Ayşe’yle uzun süredir çalışmamıza rağmen, istenilen yolu alamıyor.
Fakat 2. danışanım Elif ise, kısa süredir çalışmaya başlamamıza rağmen, hedefine kısa sürede ulaşıyor. Hatta yeni hedefler belirliyor. Çekim yasasını keşfettikçe heyecanlanıyor.
Bu iki kişinin farkı nedir sizce??
İkisiyle de aynı verilerle, aynı şekilde çalışılıyor.. Buradaki fark kişilerle konuşurken o kadar iyi anlaşılıyor ki. Sizinle de paylaşayım…
Elif sadece inanıyor, hedefe odaklanıyor ve niyetini olmuş gibi yaşayabiliyor. Sürece güveniyor. Hedeflerinin nasıl olacağını sorgulamıyor. Yani inanç tam.
Ayşe ise, istiyor fakat bilinçaltında olmayacağına dair kodları olduğu için, sadece istemekte kalıyor. Yani inancı çok zayıf, hedefine kendini layık görmüyor.
PEKİ NE YAPMALIYIZ ?
Çekim Yasasına Ufaktan Bir Adım Atalım
30 Gün, Gelin Kolayca Uygulayalım…
Siz den ricam, sadece 30 gün boyunca kesintisiz bunları uygulamanız. Enerjinizdeki değişimleri göreceksiniz. Kendinizi daha huzurlu, daha dingin, daha mutlu ve rahatlamış hissedeceksiniz. Bu arada en önemli şey, hayatın size kolaylıkla geldiğini fark edeceksiniz.
Sulfi nefesi yapın…
Her sabah kesinlikle ve kesinlikle bu sulfi nefesini yapın. Derin, derin burundan nefes alıp, 3 saniye tutup, yavaş yavaş tekrar burundan nefesinizi verin. Mümkün olduğunca nefesinize dikkatinizi odaklayın. Bu nefes çalışması, sizi hem sakinleştirecek, hem de olumsuz direnç gösteren düşüncelerinizden arındıracaktır. Nefes çalışması düşüncelerinizi yoluna koyacaktır. En az 10 dakika.
Sadece An da Kalın…
Aslında bizler an da kalmanın ne kadar önemli olduğunu tam anlamıyla bilmiyoruz. Sürekli geçmişe yada geleceğe gidiyoruz. Bu da bizim, an da kalarak geleceğimizi yaratmamızı engelliyor. Şimdi sizden an da kalma farkındalığını mutlaka her sabah 15 dakika deneyimlemenizi istiyorum. An da her zaman insan huzurlu ve mutludur. Gün için de de, an da olmanız gerektiğini kendinize hatırlatın..
Gözlerinizi Kapatın Hedefinize Odaklanın…
Gözünüzün önüne hedefinizin gerçekleşmiş halini getirin. Zihniniz de görmüş olduğunuz bu resmin sizi heyecanlandırmasına izin verin. Öyle bir hissedin ki, bu hedefiniz hayatınıza girmiş ve o şey, her ne ise, şuanda hayatınızın bir parçası olduğunu hayal edin. Bir dakika kadar, bu hisle birlikte kalın. VE arzunuz gerçekleşmiş halde, nasıl hissedeceğinize odaklanın. İçtenlikle TEŞEKKÜR EDİN… Neye inanıyorsanız Allaha, evrene…
Sonucu düşünmeyin… Niyetiniz gerçekleşene kadar sürekli bu imgelemeyi yapın. Bu süreçte hep mutlu hissetmeye odaklanın.
Kendinize Bir Defter Edinin…
Gün içinde hayatınızda var olan bütün güzellikler için şükredin ve şükürlerinizi bir deftere yazın. Şükretmek istediğiniz hedeflere ulaşmanız da, varlık bilincine taşıyacağı için, çok etkili bir yöntemdir. Ne demiş atalarımız söz uçar yazı kalır. Yazı evrende her zaman kalıcı olur. Bu yüzden en küçük şükürlerinizi bile deftere yazın. Sabah yada akşam bu uygulamayı yapın. Göreceksiniz ne kadar şükrederseniz, o kadar hayat size kolay gelecektir.
Şükür Workshopu sayfamı incelemek için www.derinyasam.com/sukur-workshopu/ linkinden ulaşabilirsiniz.
Televizyonda haberleri ve dram filmlerini seyretmeyin…
Duygu durumunuzu düşürecek sizi melankoliye sokacak şarkı, film ve haber dinlemeyin. Tam tersi ruhunuzu kıpır kıpır yapacak, siz de enerji patlaması yaratacak hareketli şarkılar dinleyin. Aynı şekilde dram filmleri izlemeyin. Haber programlarını seyretmeyin. Hatta mümkünse günde 1 tane komedi filmi seyredin.
İnsan Rejimi Yapın…
Sürekli görüştüğünüz iletişim de bulunduğunuz insanların listesini çıkarın. Ve bu kişilerin karşılarına siz de uyandırdıkları hisleri yazın. Bu liste de, size olumsuz enerji verdiğini düşündüğünüz insanları işaretleyin. Ve bu 1 ay boyunca bu kişilerle fazla mecbur kalmadıkça iletişime geçmeyin. Size destekleyici ,enerji veren insanlarla görüşmelerinizi çoğaltın. Onlara hayallerinizden bahsedin. Eğer sizi destekleyecek arkadaşlarınız yoksa, bunu evrenden dileyin. İnanın karşınıza çıkacaktır. Yeter ki niyet edin…
Kendinizle Baş başa kalın…
Her gün mutlaka kendinizle baş başa kalın. İsterseniz spor, isterseniz yürüyüş yapın. Yada size iyi gelecek sizi rahatlatacak başka bir şey yapın. Gerekirse hiçbir şey yapamıyorsanız duş alın, duş ta kendinizle baş başa kalın.
Niyetlerinizi Yazın…
Her gün mutlaka niyetlerinizi yazın. Yazarken niyetleriniz olmuş gibi hissederek, coşku içinde olun. Size imkansız gibi görünen niyet dilemeyin. Küçük küçük niyetlerde bulunun ki, bilinçaltınız olduğunu görüp ikna olsun.
Bu uygulamaları ben sürekli yapıyorum. Kendim de inanılmaz etkilerini yaşadığım için sizlerle paylaşıyorum. Bunları eksiksiz yaptığınız zaman, değişime inanamayacaksınız.
Eksiksiz diyorum, çünkü yeniliği isteyen çoğu insan, kendine değer vermediği için yarıda bırakıyor ve günlük koşturmaca içerisinde mutlu yarınları her zaman erteliyor.
Bilinçaltınız tüm bunları uygulamamanız için size direnç gösterecektir. Uygulama da zorlandığınız kısımlar da, bana mail atabilirsiniz. İtici güç olarak, size yardımcı olabilirim.
Kendinize değer vermeye başladığınız da, hayatınızdaki değişimlere inanamayacaksınız. Hep aynı yoldan giderek, şuan yaşadığınız hayattan farklı bir hayat yaşayamazsınız. Gelin birlikte başka yolları keşfedelim.
Beni Instagram hesabımdan takip etmeyi unutmayın.
sevgilerimle…